Vaaz, herhangi bir konu üzerinde insanları iyiliğe sevk etmek için söylenen söz, nasihat; bir kişinin kalbini yumuşatacak şekilde sevap ve ikaba dair söz söylemek ve nasihat etmektir. Peygamberimiz (S.A.V) bu görevi en mükemmel şekilde yerine getirmiş ve ümmeti Muhammed'e örnek olmuştur.

Tüm hayırlı işlerde olduğu gibi vaaza başlarken de Allah'a hamd ve Resulüne salavat getirmek, Peygamberimiz (S.A.V.)'in sünnetidir. (Ebu Davud, Edeb, 21; İbn Mace, Nikah, 19)

Konuşulacak vaaz konusu ile ilgili en az bir ayet ve hadis okunur ve anlatılacak konuya başlanır. Vaaz biterken de dua ile sonlandırılır.

Dua, insan yaradılışında doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple tüm dinlerde dua etmek vardır. Yüce, üstün ve sonsuz kudret sahibi bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan, zaman zaman üstesinden gelemeyeceği birçok olay, üzüntü ve sıkıntı ile karşılaşır. Böyle anlarda insan, Allah'a dayanma ve ondan yardım isteme ihtiyacını hisseder ve dua eder.

Dua yaptıktan sonra insan, gönlünde bir rahatlık, ferahlık hisseder ve isteğinin yerine getirileceği hususunda ümit var olur. Bu yönü ile dua, ruhsal sıkıntılara karşı koruyucu bir sağlık tedbiridir. Dua etmek, ayet ve hadislerde övülmüş ve teşvik edilmiştir. Allah şöyle buyuruyor:

Ey Yüce Allah'ım! Şu anda burada yüce huzurunda bulunmaktayız. Sana tüm kalbimizle yalvarıyoruz. Bu makamda yapılan vaaz ve nasihatleri, arasında okunan ayet-i kerime ve getirilen salavat-ı şerifleri dergâh-ı izzetinde kabullerin en güzeliyle makbul ve kabul eyle. Yaptığımız ve dinlediğimiz bu vaazı gereğince amel edip sana layık kullarından eyle ya Rabbî!

Bundan elde edilen sevabı insan ve cinlerin peygamberi, yarattıklarının en üstünü ve insanlığın kurtarıcısı olan Hazreti Muhammed'in, yeryüzünde onun bayrağını ve Allah'ın emanetini bin bir türlü eziyetlere rağmen bıkmadan, yılmadan şerefle ve büyüklükle bu yükü omuzlarında taşıyan diğer peygamberlerin; küfrün keskini ve de insafsız kılıcına karşı kendini siper eden ve gerekince bu uğurda canını feda edebilen sahabelerine ve bütün mümin ve Müslümanların ruhlarına hediye eyledik, kabul eyle ya Rabbi!

Buraya yakından ve uzaktan teşrif eden ve şu an burada bulunan kullarını meşkur, amellerini makbul, günahlarını mağfur, din ve dünyalarını mamur, düşmanlarını mahfur, ticaretlerini lentebur eyle ya Rabbi!

Sağımızda Kur'an, göğsümüzde iman, dilimizde; "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulüh" Allah, diyerek çene kapamak hepimize nasip eyle ya Rabbi!

EL -FATİHA.