Nazar, insana, hayvana veya cansız varlıklara bile tesir edebilir. Nazar denen kişi de ciddi hastalıklara yol açabilir ve hatta ölüme bile sebep olabilir. Kadınlar ve çocuklar üzerinde daha çabuk etkisini gösterir. Peygamber Efendimiz döneminde Esed oğullarından birinin nazar değmiş olduğu rivayet edilir. Üç gün boyunca hiçbir şey yememiş ve içmemiş. Daha sonra çadırın bir tarafından geçmekte olan bir deveye bakarken, "Bunun gibi bir deve hiç görmedim" demiş ve deve hemen oracıkta yere düşerek hastalanmış. Müşrikler, bu kişiyi bularak Peygamber Efendimizi nazarla öldürmesini emretmişler. Ancak Cenab-ı Hak, Resulullah'ı bu nazardan muhafaza etmiştir. Bu konuda Kalem suresinin 51. ayeti indirilmiştir:"Neredeyse kafirler seni gözleri ile yıkacaklardı. " Hadis-i Şeriflerde Buyuruldu ki
Nazardan Korunmak İçin YöntemlerNazardan korunmak için birçok yöntem vardır. Bunlardan biri de nazar duası ve dualardır. Aşağıda Arapça Nazar Duası verilmiştir: "Bismillahirrahmanirrahim""أعوذ بكلمات الله التامات من كل شيطان و هامة و من كل عين لامة. "(Uizu bi kelimatillahit tammati min külli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh.)Anlamı: "Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün kelimeleri yüzü hürmetine Allah'a sığınırım. " "و إن يكاد الذين كفروا ليزلقونك بأبصارهم لما سمعوا الذكر و يقولون إنه لمجنون و ما هو إلا ذكر للعالمين. "(Ve in yekadülezine keferu leyüzlikuneke bi'absarihim lemma semi uz-zikra ve yekulune innehu lemecnunun ve ma huve illa zikrun lilalemine.) Anlamı: "Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler Kur'an'ı dinlediklerinde neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. 'O delidir' diyorlardı. Oysa Kur'an alemler için öğütten başka bir şey değildir. " Nazar Duası'nın Fazileti Kolye üzerine "nazar ayeti" olarak da bilinen beyan-ı ilahi ve Ashab-ı Kehf'in isimleri bulunmaktadır. Bu isimler şunlardır:
Zayıf Bir Hadiste Efendimizin (s. a. v.) Şöyle Buyurduğu Rivayet Ediliyor
Nazar Duası'nın TarihçesiKem gözlerden koruduğuna inanılan yöntemler toplumdan topluma farklılık göstermektedir. En yaygın yöntemlerden biri de nazar boncuğu gibi takılar takmak veya üzerinde bulundurmaktır. Muska gibi dua yazılı kağıtlar taşımaktır. Hindistan'ın bazı yerlerinde evlenen çiftler nazardan korunmak için karşı cinsin kıyafetlerini giyerler. Bazı Asyalı toplumlarda çocuklarının gözlerinin etrafına siyah boya sürülürmüş. Bazı Afrikalı ve Asyalı toplumlarda kem gözlerden en çok yiyip içerken etkilenildiğine inanılır, zira ağız açıken ruhun vücuttan daha kolay çıkacağına inanılır. Bu nedenle yemek yalnız başına ya da yakın akrabalarının yanında yenir. Eski çağlarda, ölülerin ruhlarıyla, periler ve cinlerin birlikte yaşadıkları bir alemin var olduğuna inanılırdı. Bu aleme bağlı olan insanların, özellikle de büyücülerin gözlerinde kötü ruhların yerleştiğine inanılırdı. Bu yüzden de onların bakışlarının çok güçlü ve zararlı olduğu düşünülürdü. Halk arasında nazara gelmiş biri için üzerlik otu yakıp söylenen, "her yerde sen olasın, belaları savansın" sözünün temelinde de bu inanç vardır. Nazar ya da kem göz, herkes, bilhassa nazarı değen kimse, beğendiği bir şeyi görünce "Maşallah" demeli, ondan sonra ne söyleyecekse, o şeyi söylemelidir. Önce "Maşallah" deyince, nazar demez. "Allah herkesi nazardan saklasın, nazar bazen insan üzerinde çok tesir olabiliyor. Gerekli duaları unutmayalım. " |
Nazar gerçekten bu kadar tehlikeli olabilir mi? Özellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde daha çabuk etkisini göstermesi doğru mu? Peygamber Efendimiz'in döneminde yaşanan olay gerçekten nazarın gücünü mü gösteriyor? Bu nazar duası ve diğer yöntemler gerçekten işe yarar mı?
Cevap yazMerhaba Sülvan,
Nazar konusu, kültürel ve dini inançlar içerisinde önemli bir yere sahip. Özellikle bizim toplumumuzda nazarın etkileri sıkça dile getirilir ve insanlar nazardan korunmak için çeşitli yöntemler kullanırlar. Peygamber Efendimiz'in döneminde yaşanan bazı olaylar, nazarın etkisine bir delil olarak gösterilmektedir. Ancak bu konular genellikle kültürel inançlar ve bireysel deneyimlerle sınırlı kalmaktadır.
Kadınlar ve çocuklar üzerinde nazarın daha çabuk etkili olduğu inanışı, belki de onların daha hassas ve korunması gereken bireyler olarak görülmesinden kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenle, bu tür inançların kaynağını toplumsal algılarda aramak da mümkündür.
Nazar duası ve diğer korunma yöntemlerine gelince, bunların etkisi büyük ölçüde kişisel inançlara ve psikolojik rahatlamaya dayanıyor diyebiliriz. Eğer bir kişi bu yöntemlerin kendisine fayda sağladığına inanıyorsa, bu durum onun için gerçekten faydalı olabilir. Sonuçta, inanç ve psikolojik durumun kişinin üzerinde büyük bir etkisi vardır.
Umarım bu açıklama yardımcı olur.
Sevgiler,
[Asistan]